AÅžK VE GURUR

Sevgiye susamış, sevgiyi arıyordu ben onu sevdiğimde.
Dudaklarından dökülen acı sözleri;
öyle ki, bugün bile unutamadım.
Ne tebessümdü o, zehirden beter.
Her tartışmamızda içim paramparça,
gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olurdu.

Yorgun düşerdim onsuz geçen, onunla dolu, koyu siyah gecelerde.
Kaleme sarılıp, sevgimi söylediğime pişman olmadım hiç.
Hasretim kucaklaşmıştı aşkla
“Alın yazım, son aÅŸkım, seni sınırsız yaÅŸamalıyım” dediÄŸimde
nasıl da gülmüştü. Değişikti davranışları.
Belki de beni ona çeken bu yanıydı.
En anlamlı bakışlarıyla önce umutlandırır,
ardından bir uçurumun kenarına yapayalnız bırakır giderdi.
Ben çaresiz, ben yorgun, ama ben yine umutlu kalırdım
bu kısa gidişlerde. Diri diri öldüm sanırdım yanlızlığımla.
Ne bulduğumu onda bugün bile bilemem.
Ancak o günlerde hayatımın amacı,
onunla var olmak gibi gelirdi bana.
Çocukluk mu, aşkın safça tutkusunun
içten içe kopan fırtınaları mıydı bu delice yakarış, kölecesine bağlanış hiç anlayamadım.
Kim bilir, belki de sevilmeye muhtaç kalbimin
bitmek bilmeyen kaprisleriydi.
Aslında hç birşey istememiştim ondan sevginin dışında.
Sadece sevgiydi hasretim.

Şimdi yıllar sonra yine onu düşlüyorum anılarıyla.
Hava yine ılık, yine kasvetli.
Gözleri gözlerimde yalan sevdasıyla.
Unuttum sanırdım, meğer aldatmışım kendimi yıllarca.
Yoksa bugün müydü onun “ölüm günü” yüreÄŸimde?
ikinci yılında toprakla kucaklaşan o güzel aşkın hikayesiydi
film karesi gibi gözlerimde oluşan.
Bir türküydü kırık, umutsuz, yaz yeli gibi içimi ürperten.
Doldururken sessizliğe inat aydınlık odamı
gönlüm hala boÅŸ, kafam yine karışık…

Bir ses yankılanmıştı acı dolu, yıllar öncesi burada.
İnanmayıp, delice koşmuştum ona.. Yoktu. Yeri boştu.
Günlerce gelmedi.
Benim kadar çaresiz kaldı anılarıyla dolu her köşe.
Çoğu kez kendimle konuşarak uzaklaşmıştım oralardan:
“Sen ölemezsin, canısısın, sevgimsin, umudumsun.
Dileğince nefret et, alay et duygularımla kızmam,
ama ne olur bu ayrılık yalan, acı bir ÅŸaka olsun”.

Her ÅŸeyini özledim günlerce, aylarca, yıllarca…
Sessiz yakarışlarımla ölümün o sinsi kokusunu içimde defalarca duyarken,
istemedim görmek bir daha onu, o haber etse de.
Gururum yıkılamaz, yenik düşemezdi asla aşka.
Hıçkıra hıçkıra aÄŸladım, yüreÄŸime kazıdığın ismini silerken…
Sonra pişmanlığın ateşiyle ona ait birseyler bulmak için arandım.
Yalnızca şimdi yalan olduğunu düşündüğüm,
onun bana yazdıklarıydı bulduğum.
Bir kaç cümle, belki özenilerek, belki de umarsızca yazılmış.
Çok şaşırmıştım, bana mıydı bu ?
Kaybetmekten korkarak acıyla okumuştum her cümleyi.
Hele hele o ilk satırı. Öyle ki, okudukça ağladım:
“Ä°nan sevmesem demem bunları,
canısı seviyorum, özledim seni” !!!!!

Son kez ağlıyorum şimdi onun için,
“hoÅŸcakal canısı, hoÅŸcakal aÅŸk, nice , nice sevgiler”
diyerek kendim, kendime..


Bunlarda ilgini çekebilir:

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading ... Loading ...

Yorum Yazınız

4.411 Okuma