Yalnızlık korkusu
Kanlanmış gözlerinde büyüyen gözbebekleri dalgındı. Ne rüzgârın şiddeti kapatabiliyordu gözlerini ne de yüzüne kurşun gibi çarpan yağmur damlaları.
Elinde tuttuğu, babasından kalma soğuk kırkbeşliğin topuyla oynuyordu farkında olmadan. Evinin karşısındaki yanmayan sokak lambasının altında öylece dikilmiş duruyordu. Evine girecek ne gücü ne de cesareti vardı. Hem gidip de ne yapacaktı boş eve. Boş, bomboş kendisi gibi yapayalnız, sadece anıların yaşadığı bu eve girip de ne yapacaktı ki. Devamı için tıklayın »