Kurban ile ilgili önemli hatırlatmalar

Siz hiç kurban oldunuz mu?
Kurban olmak demek deyince, aklınıza kesilmek mi geldi?
Kurban olmak, evet, can vermek demek, İsmail(a.s) gibi.
Kurban olmak, canından bir parçayı vermek demek İbrahim(a.s) gibi
Kurban olmak, acıların en büyüğü evlat acısını katlanmak demek Hz. Hacer gibi.
Kurban olmak, taşlanmak, dışlanmak ve horlanmak demek Hz Muhammed (s.a.v) gibi.
Kurban olmak, sevdiğin için canın dahil her şeyden vazgeçebilme fedakarlığıdır.
Niçin?

Allah’a yaklaşmak için.

Kurban niçin kesilir?
“İşte böylece, bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik. Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. Ona ancak sizin takvanız ulaşır. İşte kurbanlıkları böyle sizin emrinize bağladı ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı, tekbir getirerek anasınız. Güzel davrananları müjdele! “ (Hac,36-37)
Demek ki takva için kurban kesilir.
Peki, takva nedir?
Sakınmak demek.
Nelerden?
Allah’ın yasaklarından.
Neden?
O’nun hoşnutluğunu kazanmak için.
Takva, kuvvetlendirmek demektir.
Allah ile bağları kuvvetlendirmek.
Nasıl ki feda ettiği İsmailinin karşılığı hediye olarak koç geldi ise, size de Allah hediye gönderir.

Bu sebeple birinci ve en önemli hatırlatma:

Kurbanımızı, adet değil ibadet yani Allah’a yaklaşmak için bedenimizekarşılık bir fedakarlık arzusu ile kesmeliyiz.

İkinci hatırlatma:

Kurban, paylaşmadır. Kesilen hayvanın etini üçe taksim etmeli; bir parçası evine ayırmalı, bir parçasını saka olarak fakirlere dağıtmalı, diğer parçasını da eşe dosta yedirmelidir.
Peki böyle yapılıyor mu?
Ben yapılmadığı kanaatindeyim. Neden?
Çünkü, halkın tamamına yakını kurban kesiyor. Şehirlerde de komşuluk ilişkileri çok zayıf olduğu için bu paylaşım yeterince yapılamıyor. Böyle olunca da etler parçalanıp dolaplara dolduruluyor.
Peki ne yapalım?
İki teklifim var:
1-Dağıtılması gereken etleri bulunduğumuz yerlerdeki Talebe Yurdu’na bağışlayalım.
2-İki kurban kesiyorsak birini kurban hissesi olarak yine Talebe Yurdu’na bağışlayalım. Bu kurban vekaletle kesilecektir.
Bu yurtlardaki talebeler, ilim yolcusu ve fakir çocukları olduğu için iki yönlü sevap kazanmış olursunuz.

Üçüncü hatırlatma: Kurbanın derisi:

Kurbanlık hayvanın sütünden yararlanmak, etini veya postunu satıp parasını almak veya demirbaş olmayacak bir şeyle değiştirmek mekruhtur. Böyle bir iş yapılırsa, kıymetini sadaka vermek gerekir. Kasaba, kurban kesmenin karşılığı olarak derisi verilemez.

Başta başörtüsü olmak üzere Müslümanlar için önemli olan konularda ikide bir lâikliği öne sürenler, kurban gelince nedense laikliği unutup kurbanın derisi peşinde koşturuyorlar. Hatta zorbalığa başvuruyorlar. Sevapların havaya gitmemesi için bu kimselere dikkat etmelidir.

Dördüncü hatırlatma:

İmkanımız varsa geçmişlerimizin ruhu için de kurban kurban kesmeliyiz. Bu kurban da Arefe günü değil, kurbanda bayram günlerinde kesilmelidir. Bayram günlerinde kesilmez ise sadaka yerine geçer.
Bir kimse kendi malından sevabını ölüye bağışlamak niyeti ile bayram günü kestiği kurbanın etinden yiyebilir, başkalarına da verebilir.
Fakat vefat eden bir kimse, hayatta iken kendisi için kurban kesilmesini vasiyet ettiyse, kesmekle görevli kimse keseceği kurbanın etinden yiyemez. Bunun tümünü sadaka vermesi gerekir.

Beşinci hatırlatma:

Teşrik tekbirlerini unutmamalıdır. Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar(ikindi namazı dahil) beş gün namazın farzının ardından “ Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illalâhü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahi’l hamd” diye tekbir almak vaciptir. Toplam yirmi üç vakit eder.

Altıncı hatırlatma:

Ortak kurban kesmede ortaklar iyi seçilmelidir. Orak olanların hepsi de ibadet ve sevap niyetiyle ortak olmalıdır. İçlerinden birinin ucuz ve taze et almak niyeti olursa kurban geçersizdir.
Ayrıca, ortak kurbanın etini taksim ederken, göz kararı ile taksim etmekten kaçınılmalıdır. Çünkü göz kararı taksimlerde taraflardan birine çok, diğerine az düşebilir. Bu sûretle titrenmesi gereken hak ve adalet mefhumu zedelenir, gönüllerde bir ukde kalabilir.

Yedinci hatırlatma:

Kurban kesildikten sonra 2 rekat teşekkür namazı kılınır. Fatiha suresinden sonra zammı sure olarak birinci rekatte 1 Kevser suresi, ikinci rekatte 1 ihlas suresi okunur.

Son hatırlatma:
Rasülüllah S.A.V. bir defasında ayağıyla koyuna basıp bıçağını bileyen birisini görmüştü. Koyun da gözleri açık, bu durumu seyrediyordu. Efendimiz adama şöyle çıkıştılar:
-“Onu birkaç defa öldürmek mi istiyorsun? Hayvanı yatırmadan bıçağını bileseydin ya!”
Hadis-i Şerif’te, “Kurbanlarınıza tazim edin, çünkü onlar Sırat üzerinde sizin binekleriniz olur.” buyurulmuştur.
Bedenimize karşı kurban ettiğimiz hayvanın kesimini bilenler yapmalı ve mümkün olduğunca hayvana eziyet verilmemelidir.

Cenab-ı Hak, kendi rızası için kurban kesip, kurbanlarıyla sıratı geçebilen müminlerden eylesin.

Selam ve dua ile
ateko09@hotmail.com


Bunlarda ilgini çekebilir:

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading ... Loading ...

Yorum Yazınız

4.388 Okuma