- muzik.canfm.at – Can FM Müzik - http://www.canfm.at/muzik -

Nev Röportajı

Posted By admin On 21 Temmuz 2010 @ 21:46 In Röportajlar | No Comments

NEV, YEPYENİ ALBÜM KAYDI “BİR NEV-İ ALATURKA” İLE YENİDEN MÜZİK LİSTELERİNDE. BU KEZ BİR YORUM ALBÜMÜ İLE DİNLEDİĞİMİZ SANATÇI İLE, DETAYLARI KONUŞMAK ÜZERE BİR ARADAYDIK.

SİZİ VE ÇALIŞMALARINIZI EN İYİ TANIMLAYAN KELİME “ÇEŞİTLİLİK” DİYEBİLİR MİYİZ ?

Şimdi zaten bu müzikal çeşitlilik Nev’in kimliğinde de vardı. Bir önceki albüm çıktıktan sonra ben, bir yorum albümü ile kendimi yenilemek, Nev kimliği içerisinde, bu topraklara ait olan ve bize emanet edilmiş değerleri, laiği ile kabiliyetlerim çerçevesinde onurlandırılmayı bekleyen şarkıları, bir albüm şekline dönüştürüp Alaturka ya da farklı bir bakış açısı ile, kendi kafamda yer verdiğim Türk Sanat Müziği’ni selamlamak istedim. “Bir Nev-i Alaturka” ile de onun gölgesi olmak istedim. Gölgeler, aslında nasıl ki sinemada, resimde, fotoğrafta yaptığınız işi daha anlamlı kılıyor ise, “Bir Nev-i Alaturka” projesi ile de Klasik Alaturka’yı onurlandırmak istedim açıkçası.

KENDİNİZİ GELİŞTİME KONUSUNUN BU ÇALIŞMADAKİ ÖNEMİNE DEĞİNEBİLİR MİYİZ ?

Bir sanatçı, bir icracı olarak, kendimi geliştirme konusu benim için çok önemliydi. Bu albümün üretimine başladığım süreden itibaren, bir kere vokal tekniği olarak kendimi keşfetmek açısından daha yukarılara bir yerlere geldiğimi düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz Batı Müziği’nde bir ses sadece 2 notaya, bölünürken bizde 9’a bölünüyor ve bu notalardan oluşan makamlara ek olarak, bu makamların türevleri de var. Siz o makamların gerektirdiği doğru sesleri basmadığınız zaman şarkıları hatalı yorumlamış oluyorsunuz. Farkında olmak ve vokal tekniği anlamında mahir bir şekilde icrada bulunmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kendimi geliştirmem gerekiyordu.

BU ALBÜM İÇİN ŞARKILARI SEÇME AŞAMASI NASILDI, NEYE DİKKAT ETTİNİZ, NASIL SEÇTİNİZ YORUMLANACAK ESERLERİ ?

Üç tane albüm yapmıştım arda arda ve nefes alıp, açıkçası özellikle de kurduğu ilişki itibari ile hayatın içinden olan şarkıları seçerek, bir yorum albümü yapmak istedim. Teknik açıdan da makamlara dayanan, kendilerine has bir şekilde yorumlanması ve özen gösterilmesi gereken şarkılar olduğu için, hayatın içinden ve uygun makamlara sahip şarkıların seçilmesi gerekti. Türk Sanat Müziği şarkılarının hayatın içinden olduğu tabiî ki tartışılmaz ama biraz daha günümüze yaklaşabilecek, enerjisi yükseltilebilecek, bizim bunu yapmamıza izin verecek şarkılar olması gerekiyordu. Bu nedenle adı da “Bir Nev-i Alaturka”.

SİZE KİMLER EŞLİK ETTİ PEKİ ÇALIŞMANIZ BOYUNCA ?

Ben biraz kafamda Klasik Türk Sanat Müziği ile Alaturka Müziği ayırıyorum çünkü Alaturka Batı’dan buraya doğru bakan, ismi yurt dışında konmuş bir bakış açısı. Türk Sanat Müziğimiz çok farklı ve çok büyük bir zenginlik. Dini, din dışı, sözlü, sözsüz… O günün sosyal tarihini yansıtan bir müzik. Biraz Batı’dan Doğu’ya bakan, Klasik duruşu yücelten, biraz insiyatif alan, irade koyan ve hoşgörü bekleyen şarkılar. Bu şarkıların dinleyenlerle, gençlerle tanıştırılması, bilenlerin yeniden keyifle dinlemeleri hatta beğenmeyecek kişiler tarafından gündeme getirilerek onların keyif aldığı şekilde orjinalleri ile bağ kurulmasını hedefliyorum. O yüzden de adı “Bir Nev-i Alaturka”. Kendi Alaturkam, ben bu şarkıları böyle duymaktan keyif alırdım dediğim ama hata yapmamak adına da, prodüktör olarak bu işi çok iyi bilen, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı ve Haliç Üniversitesi’nde hoca ve TRT’de şef te olan, yılların deneyimi Hasan Esen hocamızın yardımını aldım. Ben açıkçası yaratıcılığımı ve neler yapabileceğimi düşünürken, o da bizi hatalardan korudu ve belli bir dengede bu albümü oluşturmuş olduk.

YANİ DUYMAYA ALIŞIK OLDUĞUMUZ ŞEKLİ İLE, DOĞU’DAN BATI’YA DEĞİL, BATI’DAN DOĞU’YA BAKAN BİR ÇALIŞMA DİYEBİLİRİZ GENEL OLARAK …

Tabi ki çünkü Batı’dan Doğu’ya bakmakla ilgili benim kafamdaki fikir, “Alaturka” kelimesi Mozart’ın “AllaTurka”sından gelmiş bir isim. Onların bize oradan baktıkları ve Osmanlı’yı, Türklük’ü tarif ettikleri biçimdeydi. Bunların içinde dini temalar, din dışı temalar, saz semaileri, peşrevler yok. Onlar bunu bilemezlerdi ve o anlamda “Alla Turka” kelimesi ile klasik Türk Sanat Musikimizi ayırıp, genel bir çerçevede makamsal müziği yapmak denilebilir. Şapkadan Tavşan çıkarmadım bu albümde, sadece bu eserleri, notalarına bağlı kalarak, ki bu eserler notaları ile belgelendikten itibaren farklı dönemlerde yeni kontr-şan melodiler ile yeniden düzelenmişler, sadece bir dönemi değil pek çok dönemi ele alarak, asıl notalarına da bağlı kalarak, “biz bu şarkıları nasıl geleceğe taşıyabiliriz?”i “enerjisini nasıl yükseltebiliriz?”, gençlerle ilişkisini tekrar nasıl kurabiliriz?” in peşinden gittim açıkçası.

ALBÜMÜN TAMAMINI EVDE KAYDETMİŞSİNİZ…

Bu albümde pek çok enstrümanla da tanışma fırsatı buldum. Yine bu çalışmaya özel olarak, kendi ev tipi stüdyomuzu kurduk ve tüm kayıtları burada gerçekleştirdik. Bunu yaparken amacımız ve hedefimiz eğer niyet ve istek olursa gençlere istenirse kendi imkanları ile de kendi evlerinde kendi albümlerini kaydedebileceklerini göstermek, onları cesaretlendirmekti. Hatta mixlerini kendimiz yaptık. Daha sonra mastering için Sterling stüdyolarına New York’a gitti. Bas gitar, ud, lavta, cümbüş, cura, banjo, tambur, biraz klarinet ve synthesizer gibi telli enstrümanları çaldım. Hasan Esen hocamız klasik kemene, sine-i keman, rebab ve ud çaldı. Bu albümün olmazsa olmaz adamı, sahnede de benimle klavye çalan Kutal Gürkan tüm tuşlu çalgıları çaldı. Mixlerimizi de Mert Karayazı yaptı.

BU KADAR ÇOK ENSTRÜMAN MÜZİKAL ÇEŞTİLİĞİ SAĞLADIĞI GİBİ SANIYORUM SİZE DE YENİ FİKİRLER VERDİ …

Bu enstrümanları kullanmak bana şöyle bir artı kazandırdı; rock müzikte kullanılan gitar, enerjisi çok yüksek olan ve sizin de onunla birlikte yükselebildiğiniz bir enstrüman ama kullandığımız diğer klasik enstrümanlar o kadar naifler ki kendinizi ona göre ayarlamanız ve onun size izin verdiği kadar kendinizi tarif etmeniz gerekiyor. Böyle bir edep ve çizgisi var. Şarkı formunu önemsemedim, peşrev ve taksim kullanmadım. Luthier’ler ile de tanıştım ve enstrümanlar sayesinde gerçekten fikir sahibi oldum. Beni mesleki anlamda da çok ileriye taşıdığını düşünüyorum.

ARŞİVLİK BİR ALBÜM OLDU DİYEBİLİRİZ DEĞİL Mİ ?

Bu albümde beni en çok sevindiren şey, insanlar bu albümü sadece kendileri için değil, aileleri için anneleri için babaları için sevdikleri ve dostlarına hediye olarak alıyorlar. Arşivlik bir albüm olması benim için çok önemli. Bir plağı da olacak albümün. Bu anlamda da büyükleri, dostları sevindirmek anlamında da alınıyor, seviliyor olması beni çok duygulandırıyor.

KLİP ÇALIŞMANIZDA DA TANIDIK BİR İSMİ GÖRÜYORUZ…

“Mazideki Aşk”ın klibinde kadim dostum Mahir Akyol ile çalıştım. Biz onunla farklı bir yerden, müziğimi ve beni tarif etme konusunda güzel bir yerden başladık. İkimiz de dersimizi çok iyi çalışıyoruz. Üretimlerimizi kalbimiz ve gönlümüz ile sunmaya çalışıyoruz. Bu klipte de onunla birlikte çalıştık. Benim anlatmak istediklerimi doğru tarif etmek konusunda çok başarılı. Kendi mekanlarını ararken benim için de biriktiriyor ve ben ona buradan sonsuz teşekkür ediyorum.

KONSERLERİNİZİ MERAKLA BEKLİYOR SEVENLERİNİZ…

Bundan sonraki faaliyetlerimiz konserlerimiz. Bir an evvel başlamak istiyorum ve herkesi bekliyorum www.nev.com.tr den gelişmeler ile ilgili tüm bilgileri edinebilirler.

ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ RÖPORTAJINIZ İÇİN…

Biz de sizlere teşekkür ederim.
kaynak: powerturk


Article printed from muzik.canfm.at – Can FM Müzik: http://www.canfm.at/muzik

URL to article: http://www.canfm.at/muzik/?p=350

Copyright © 2010 Can FM Müzik. All rights reserved.