- muzik.canfm.at – Can FM Müzik - http://www.canfm.at/muzik -

“Bazı kriterlere uymayan şarkıcı olamasın”

Posted By admin On 01 Temmuz 2010 @ 09:53 In Röportajlar | No Comments

Tuğba Özerk, ŞDÜK (Şarkıcı Denetleme Üst Kurulu) oluşturulması gerektiğini açıkladı.

Tuğ ba Özerk, 2002’de ‘Dün Gibi ’ adlı albümüyle şarkıcılığını profesyonel hale getirdi. Bu güne kadar dört albüm hazırlayan Özerk, ilk single çalışması olan ‘Hediye’yi satışa çıkardı. Single’ının heyecanını yaşayan Özerk, HT Magazin’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Son dönemde çok fazla şarkı ve şarkıcı kirliliği olduğunu düşünen Özerk’in önerisi bir denetleme kurulu oluşturulması…

*** Müzikal açıdan içinde bulunduğumuz zamanı tanımlarsanız, neler söyleyebilirsiniz?
90’lı yıllarda oldukça karışık bir dönem yaşandı. Birçok şarkı hit olmaması gerekirken hit oldu, birçok şarkıcı star olmaması gerekirken star oldu. Bunun nedeni de Türk pop müziğinin tavan yaptığı bir dönemde, bu isimlerin araya karışmalarıdır. Birçok şarkıcı o yükselme devrinde hak etmediği değerleri gördü. Şimdilerde ise 1990’lardaki karışıklığın etkilerinin hâkim olduğu bir dönem yaşıyoruz.

*** Tam olarak hangi etkilerden söz ediyorsunuz?
Albüm satışlarının düşüşünden söz ediyorum. Albümlerin az satmasının nedeni 90’larda haddinden çok üretim yapılarak insanların bıkkınlığa sürüklenmesidir. Bu dönemde teknolojinin de kimlik değiştirmesiyle başarının yegâne göstergesi dijital satışlar oldu. ‘Gidesim Geldi’ ile yaklaşık 1 milyon 500 bin dijital satış yapan biri olarak içinde bulunduğumuz dönemin başarılı isimleri arasında olduğumu söyleyebilirim.

*** Bu dönemde de çok fazla şarkıcı ve şarkı üretimi olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyorum. Bu nedenle de bir ŞDÜK (Şarkıcı Denetleme Üst Kurulu) kurulması gerektiğini düşünüyorum. Şarkıcıların şarkı söyleme yetisinin olup olmadığı denetlenmeli. Belli kriterlere uymayanların şarkı söylemesine izin verilmemeli.

*** Sizi böyle bir kurulun gerekliliğine inandıran nedenler nedir?
Karmaşa. Hiç ders alınmadı. 1990’lardaki hatalar yine devam ediyor. Yine bir şarkı ve şarkıcı enflasyonu söz konusu. Bir başka deyişle kirlilikten söz edebiliriz. 1990’larla bugün arasındaki tek fark artık her şarkıcının star olamaması. Ne var ki bu dönemde gerçekten hak edende star olamıyor. Sözünü ettiğim kurul aracılığıyla hak edenler star olabilecek ve insanlar kirlilik yüzünden şarkılardan uzaklaşmayacak.

“SANATÇILAR TÜCCAR OLDU”

*** Kirliliğin ana kaynağı ne sizce?
Önüne gelene albüm yapılması. Yapımcılar tüccardır, bu nedenle suç çizelgesinin en altında yer alabilirler. Oysa besteciler ve söz yazarları tüccar değil, sanatkârdır. Çok yüksek paralar kazanma hevesiyle hakkını veremeyecek olanlara şarkı vermeleri nedeniyle büyük bir kirlilik oluştu. Doğal olarak kirliliğin kaynağı sanatçıların tüccara dönüşmeleridir.

*** Şarkı mı şarkıcıyı ön plana çıkartır, yoksa şarkıcı mı şarkıyı?
Her şarkı her şarkıcının ses rengine uymaz. Örneğin ‘Gidesim Geldi’ 5 yıl boyunca Nazan Öncel’de duruyormuş. Birçok şarkıcı denemiş ama olmamış. Ses rengime uydu, ben de hakkını vererek seslendirdim.

*** Son yıllarda pop müzikte üretilen şarkıların tınısının aynı olduğunu düşünüyorum. Katılıyor musunuz?
Evet, katılıyorum. Çünkü çizilmiş bir yol var ve o yolda gidilip geliniyor. Kimse yeni bir yol açmak için cengâverliğe soyunmuyor. Ne var ki o yol bir süre sonra aşınmaya başlıyor ve bıkkınlık yaratıyor. Şarkıların tınılarının birbirine benzemesi, bir şarkının diğerini çağrıştırmasının nedeni işin kolayına kaçmaktan başka bir şey değildir.

*** Bu durumda Türk popunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yolun sonunda ne var; vaha mı, çöl mü?
Pop müzik hakkında daha fazla ahkâm kesmem doğru olmaz ama benim bir yolum var, gidiyorum. Gittiğim yoldan memnunum. İçimdeki fırtınalar var olduğu sürece işimi en iyi şekilde yapacağım. Bu nedenle kendi adıma gelecekten umutluyum.

*** Eurovision’a katılmak şarkıcılar için çok mu önemli?
Hayır, en azından benim için önemli değil. Çünkü katılan meslektaşlarımın yarışmadan sonra dinleyicilerini tatmin etmekte zorlandığını görüyorum. Çünkü Eurovision’u çok önemsiyoruz, hayat memat meselesi haline getiriyoruz. Gerek yok. Ayrıca Sertab Erener’den sonra her sonuç başarısızlık olarak algılandığı için Eurovision’a katılmak benim için önemli bir yarışma olmaktan çıktı. Eskiden olduğu gibi amatör şarkıcıların yarıştığı bir yarışma olması daha keyifli olurdu.

KURULDA PEDAGOG VE PSİKOLOG DA OLMALI”

*** Sizce ŞDÜK’te kimler olmalı?
Etkin yapımcılar, aranjörler olmalı. Bunun yanı sıra görsellikle ilgili bir sanat danışmanı, pedagog ve psikolog da olmalı. Pedagoglar, bu dönemde olduğu gibi, çocukların ruh sağlığını bozacak şarkıları seslendirenlere engel olmalı. Psikolog ise şarkıcıların psikolojilerini analiz ederek şarkı söyleyip söyleyemeyeceklerine karar vermeli. Zira birçok meslektaşım bozuk psikolojilerini hayranlarına aktarıyor. İnsanlar sadece şarkı dinlemiyor, hayranı oldukları şarkıcının davranışlarını da benimsiyor.

HT MAGAZİN / MEHMET ÇALIŞKAN


Article printed from muzik.canfm.at – Can FM Müzik: http://www.canfm.at/muzik

URL to article: http://www.canfm.at/muzik/?p=260

Copyright © 2010 Can FM Müzik. All rights reserved.